Bir yanda kozmetik şirketleri ve plastik cerrahlar bize kremler satın almamız, kendimize botoks ya da kolajen enjekte ettirmemiz; çenelerimizi düzelttirmemiz ve gerdirmemiz; hormon replasman tedavisinin olası risklerine göğüs germemiz ve bir mucize için dua etmemiz gerektiğini söylüyor. Öte yandan, doğal sağlık yaklaşımı diyet ve egzersiz farkındalığını, antioksidanların değerini, hızda bir değişikliği ve sağlıklı zihin eşittir sağlıklı beden tutumunu savunmaktadır.
Ne yapmalıyım?
Sayısız 'uzman' tarafından savunulan her cilt, egzersiz ve diyet rejimini takip etseydik, evden asla çıkamazdık. Bununla birlikte, hiçbirimizin kesinlikle gerekenden bir milisaniye bile erken ölmesine gerek yok ve uzun ömürlülüğün faydalarını anlatmaya gerek yok. Peki ne yapacağız? Farelerin daha uzun yaşamasını sağlayabiliriz! Şaşırdınız mı? Eğer bir haşere imha uzmanıysanız, muhtemelen çok sevinmişsinizdir. Cidden, farelerin uzun ömürlülüğü ve bunun nasıl artırılacağı üzerine yapılan bir çalışma ilgi çekici sonuçlar verdi.
Florida Üniversitesi Yaşlanma Enstitüsü'nden bilim insanları, kalorilerde yüzde 8'lik basit bir azalmanın ve orta düzeyde bir egzersizin sıçanlarda yaşlanmanın etkilerini yavaşlatabileceğini ve hatta tersine çevirebileceğini keşfetti. Hücre ölümü ve organlarda yaşlanmaya bağlı hasarın belirli kararsız moleküller, hücresel oksidasyon ve enflamasyondan kaynaklandığına inanılmaktadır (ve kanıtlanma yolundadır).
Beslenme
Kalori kontrollü bir diyet iltihaplanmayı azaltır ve böylece hücrelerin ölümünü engeller. Matematik açısından en büyük zorluk, ilk etapta neden yaşlandığımızı bulmaktır. Artık yaşlanmanın bir dereceye kadar yaşlanan bir hücrenin çoğalamamasından kaynaklanabileceğine inanılıyor ki bu da 'replikatif senesans' adı verilen bir olgudur. Hücreler çoğalma yeteneklerini kaybettikçe (normalde 60 ila 90 çoğalmadan sonra), vücudun bağışıklık sistemi zayıflar, yaraların iyileşmesi daha yavaş olur ve kırışıklıklar oluşmaya başlar.
İlaç Tedavisi
Yaşlanma karşıtı ilaçlar - doktorunuzun reçete edeceği türden - oldukça sınırlıdır. En iyi bilinen tıbbi yaşlanma karşıtı ilaç hormon replasman tedavisidir (HRT). HRT'nin lehinde ve aleyhinde iyi argümanlar olsa da, basit gerçek şu ki, bu terapi hakkında, güvenli olması bir yana, kategorik olarak etkili olduğunu söylemek için yeterince bilgimiz yok. Bilim insanları yaşlanma sürecini tanımlamak için mücadele ederken, kozmetik şirketleri de bununla mücadele etmek için her türlü yola başvuruyor.
Bugün piyasada sonsuz sayıda krem ve serum, güzellik rejimi ve kırışıklık tedavisi bulunmaktadır. Cilt kremleri gibi kozmetik ilaçlar yaşlanma karşıtı olarak etiketlenmemelidir. Yaşlanmanın gözle görülür belirtilerini yavaşlatabilir ve hatta bazen tersine çevirebilirken, bireyin uzun ömürlü olmasına hiçbir şekilde katkıda bulunmazlar. Tabutunuzun üzerinde daha iyi görünebilirsiniz, ancak derinizin altında vücudunuz, güzellik salonunun içini hiç görmemiş biriyle aynı şekilde yavaşlamış olacaktır. Bu, kozmetiklerin yaşlanmaya karşı savaşta hiçbir yeri olmadığı anlamına gelmez.
Unutmayın
Alacakaranlık yıllarınızda güzel bir cilde sahip olmakta yanlış bir şey yoktur; sadece herhangi bir kozmetik rejimin gerçekten faydalı olabilmesi için diğer yaşlanma karşıtı yöntemlerle harmanlanması gerektiği bilinmelidir. 'Yaşlılık bir ruh halidir' sözünü duymuş olabilirsiniz. Birçok açıdan bunun doğru olduğunu gözlemleyebiliriz. Hepimiz hayatın zirvesinde olması gereken ancak koşullar ya da zihniyet nedeniyle çok daha yaşlı birinin yaşam süresini sürdüren insanlar tanıyoruz.
Buna karşılık, 40 yaşındaki tipik bir insana taş çıkartabilecek 'yaşlı' insanları da tanıyoruz. Yaşlandıkları halde hala sınırsız enerjiye sahip görünen insanlar görürseniz, büyük olasılıkla bu insanların son derece meşgul olduklarını ve her şeye - hatta günlük basit şeylere bile - olumlu bir zihniyetle yaklaştıklarını fark edeceksiniz. Kendinize yaşınızı ne kadar hatırlatırsanız, kendinizi o kadar yaşlı hissedebilirsiniz. Olumsuzluklara odaklanırsanız sağlığınız olumsuz etkilenecektir. Bu basit bir sağduyu: hepimiz gülmenin bizi daha iyi hissettirdiğini biliyoruz.
Depresyon
Bu nedenle zamanımızın çoğunu hoşnutsuz veya depresif bir durumda geçirmenin sağlık ve esenlik üzerinde olumsuz bir etkisi olacağı akla yatkındır. Gerçekten de her şey sağlıklı zihin, sağlıklı bedene geri dönüyor. Ve bu her iki şekilde de işler. Örneğin, bol gün ışığı ve güneş ışığının melankoliyi önlemeye yardımcı olduğu bilimsel bir gerçektir. Egzersiz, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan endorfin salgılamamızı sağlar. İyi beslenmek bize enerji verir ve bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Sağlıklı bir yaşam tarzının, özellikle de yaşlanma karşıtlığı açısından önemli bir faktörü de kaygının en aza indirilmesidir.
Hayatımızda çok fazla stresin sonsuz sayıda olumsuz yan etkisi vardır, bu nedenle stresi azaltmak için yapabileceğiniz her şey faydalıdır. Sessiz yürüyüşlere çıkın, etrafınızı pozitif insanlarla çevreleyin, meditasyon yapın ve bazen kendinize zaman ayırdığınızdan emin olun. Nasıl 'hayır' diyeceğinizi öğrenin - tüm insanlar için her şey olamazsınız. Son olarak, bol miktarda taze sebze ve meyveden oluşan bir diyet çok değerlidir. Vücut çiğ ve yaşamsal olan her şeyle gelişir. Tahıllar ve kabuklu yemişler de temel proteinlerle doludur ve buğday çimi gibi filizler suyu sıkıldığında en iyi mineral takviyesidir. Kendinize Greenpower Kempo gibi mükemmel bir soğuk sıkım meyve sıkacağı alın ve kendi taze meyve sularınızı yaratın. Saf su da önemlidir.
Son not
Vücudumuz 70% sudan oluşur, bu nedenle mümkün olan en saf suyu içmek mantıklıdır. Dehidrasyon da enerji üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir, bu nedenle yorgunsanız bol miktarda su içmeyi deneyebilirsiniz. Basit gerçek şu ki, bu aşamada vücudun neden yaşlandığından tam olarak emin değiliz. Yaşlanma sürecini daha iyi kavrayana kadar onunla etkili bir şekilde mücadele etme becerisine sahip olamayacağız. Buna rağmen, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürürsek ve bazen kozmetik gibi yaşlanmayı geciktirici ürünlerden faydalanırsak, zarif bir şekilde yaşlanma olasılığımız oldukça yüksektir. Budda şöyle derken doğru bir fikre sahipti: "Bedeniniz değerlidir. O bizim uyanış aracımızdır. Ona özenle davranın." Şimdiye kadar bilim bile bu tavsiyeyi geçemedi.