Diyabet, yalnızca ABD'de 3 milyondan fazla bireyi etkileyen küresel bir sorundur ve hızı giderek artmaktadır. İronik bir şekilde, diyabet artık orta yaşlı obez ve hareketsiz kişilerin hastalığı olmaktan çıkmıştır çünkü çok sayıda genç ve çocuk bu kronik metabolik sorunun kurbanı olmaktadır.
Bağışıklık
Birçok teori tartışılmış olsa da, ana patoloji insülin salgılayan pankreas hücrelerinin otoimmün yıkımıdır ve bu da insülin üretimini giderek azaltarak anormal derecede yüksek glikoz seviyelerine neden olur. Tip II Diabetes mellitus, kan glukoz seviyelerinin sürekli olarak yükselmesi nedeniyle insülin direnci durumunun bir sonucudur. En son araştırmalar, anormal bağışıklık fonksiyonunun, pankreas hücrelerinin bağışıklık aracılı yıkımının aktivasyonunun en önemli nedeni olduğunu göstermektedir.
İnsüline bağımlı diabetes mellitus çocuklarda daha sık görülmektedir ve Birleşik Krallık'ta yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre çocuklarda insüline bağımlı diabetes mellitus (IDDM veya Tip I diyabet) vakalarının görülme sıklığı son yirmi yılda 5 kat artmıştır. Omurga sinirlerinin subluksasyonu gibi farklı iskelet sorunları, endokrinolojik, immünolojik ve iskelet sistemleri arasındaki doğal dengeyi bozan vücut üzerinde sürekli bir gerginlik kaynağı olarak işlev görür.
Araştırma
Diyabetik ve sağlıklı denekler üzerinde yapılan kapsamlı araştırmalar, anormal vücut duruşu, kas-iskelet sistemi sorunları ve sürekli ağrının, vücudu kanda enflamatuar aracılar salgılaması için uyaran stres ve gerginliğin birincil nedeni olduğunu göstermiştir. Kas-iskelet, sinir ve immünolojik sistemlerin hepsi birbiriyle bağlantılıdır. Bu durum özellikle omurga için geçerlidir çünkü omurga sinirlerin dayanak noktası olarak işlev görür ve vücudun immünolojik, sindirimsel ve hormonal reaksiyonlarını koordine etmek için optimum beyin aktivitesi gereklidir. Çökmüş intervertebral diskleri düzeltmek için yapılan spinal manipülasyon, basıncı hafifleterek ve iyileşmeyi teşvik ederek sinirsel fonksiyonun geliştirilmesine yardımcı olur.
Kortizol gibi glikoz seviyelerini artıran inflamatuar aracıların ve stres hormonlarının potansiyel bir kaynağını ortadan kaldırmanın yanı sıra, kayropraktik ayarlamaların diğer avantajları, sağlıklı ve işlevsel bir bağışıklık sisteminin hastalıkları ve enfeksiyonları önlemede yararlı olması ve aynı zamanda bağışıklık fonksiyonunu tam olarak artırmasıdır. Ayrıca olası alerjenlere karşı alerjik reaksiyon riskini azaltabilir, organların işleyişini ve kronik sağlık sorunlarını iyileştirebilir ve iltihaplanma ve enfeksiyona neden olan mikroplar veya ajanlarla savaşan beyaz kan hücrelerinin üretimini teşvik edebilir.
Kayropraktik
Araştırmacılar ayrıca Tip 1'in yanı sıra kayropraktik manipülasyonun Tip II Diyabet hastalarında da glikoz seviyelerini yönetebileceğini tespit etmişlerdir. Pankreasın sinirsel (ya da otonom) beslenmesi omurilikten çıkan spinal sinirler tarafından sağlanır. Omurlar arasındaki herhangi bir hastalık süreci, spinal sinirlere ve spinal bölge boyunca spinal çekirdeklere doğrudan müdahale edebilir. Bu nedenle, kırılgan omurga yapılarına daha fazla zarar gelmesini önlemek için dirençli veya hormonlarla ilgili sorunların tedavisinde bütünsel bir terapi sistemi kullanmak önemlidir.
Kayropraktik manipülasyonun sağlığa faydaları konusunda çok sayıda araştırma yapılmıştır. Journal of Pediatric, Maternal, & Family Health dergisinde yayınlanan yakın tarihli bir rapor, kayropraktik manipülasyonun kan şekeri seviyelerinin yönünü istatistiksel olarak kanıtlamıştır. Rapora göre, 4 yaşındaki bir çocukta sürekli yüksek glikoz seviyeleri ile birlikte ciddi diyabet gelişmiş ve aynı zamanda spinal subluksasyon teşhisi konmuştur. Yaşının çok küçük olması nedeniyle ailesi kayropraktik tedaviyi tercih etmiş ve çocuk iki ay içinde yaklaşık 24 seans tedavi görmüştür.
Sonuç
Tedavi seansı bittikten sonra, doktorları sadece omurga subluksasyonunun değil, glikoz seviyelerinin de iyileştiğini görünce şok oldular. Tedavi sırasında ve sonrasında Hemoglobin A1C değeri tedaviden önce 7.2 iken (15 ünite insülin ile) 6.5 (11 ünite insülin ile) olmuştur. Kayropraktik terapi çocuklarda ve yaşlılarda diyabetin uzun vadeli kontrolü ve insan vücudunun doğal bağışıklık savunma mekanizmalarını güçlendirmek için bağışıklık fonksiyonunu artırmak için etkilidir. Sistemik, sinirsel, hormonal veya immünolojik sorunları yönetmek için mevcut olan çeşitli yöntemler için terapistinizle konuşun.