Daha fazla

    Bağışıklık Sisteminizi Nasıl Destekleyebilirsiniz?

    Şiddetli akut solunum yolu sendromunun (SARS) medyada yer alması Amerikan halkı arasında korku yarattı, Kuzey Amerika'nın dört bir yanındaki Çin mahallelerini boşalttı ve ABD, Toronto, Kanada, Çin, Tayvan ve güneydoğu Asya arasındaki seyahatlerin çoğunu durdurdu. SARS, Dünya Sağlık Örgütü için acil bir endişe kaynağı olsa da, dünya sağlık ajansı için ufukta görünen daha büyük bir endişe kaynağı, uzun zamandır beklenen grip salgınıdır.

    Grip

    İnfluenza pandemisi tarihsel olarak 25-30 yıllık periyotlarda meydana gelmiş ve yıkımı dehşet verici olmuştur. Örnek olarak 1918'deki İspanyol gribi salgını küresel çapta 40 milyondan fazla insanın ölümüne yol açmıştır (bağımsız olarak 670.000 Amerikalı). En son grip salgını 35 yıl önce meydana gelmiş ve 4 milyondan fazla kişinin ölümüne yol açmıştır. Buna karşın SARS binden az kişinin ölümüne yol açmıştır ve çok daha az bulaşıcıdır.

    Çok da uzak olmayan bir gelecekte önemli bir grip salgınının ortaya çıkma olasılığıyla ilgili olarak, Avrupa'da salgına hazırlık çalışmalarında yer alan Hollandalı bir bilim adamı olan Albert Osterhaus, Wall Street'te yayınlanan aynı makalede şöyle demiştir: "Bunun olup olmayacağı değil, ne zaman olacağı önemli. Bir grip pandemisinden SARS'tan korktuğumdan çok daha fazla korkuyorum." Grip, SARS ve sıtma ve tüberküloz gibi diğer bulaşıcı hastalıklar yirmi birinci yüzyılın önemli sağlık sorunlarıdır. Aşırı kalabalıklaşma ve uluslararası seyahatler hastalıkların kontrolsüz yayılma riskini arttırmıştır.

    Ancak asıl tehdit, bir virüsün insanların doğal bağışıklıklarını engelleyen küçük değişiklikler veya mutasyonlar yaşayabilmesinde yatmaktadır. Benzer şekilde, et ve kümes hayvanı üreten endüstrilerde antibiyotiklerin yaygın kullanımı bakterilerin daha güçlü ve dirençli hale gelmesini sağlamıştır.

      Baş Ağrısı Kafamda mı Başlar?

    Hadi anlayalım

    Bazı eleştirmenlere göre, aşırı antibiyotik reçeteleyen mevcut tıbbi uygulamalarımız "süper böceklerin" büyümesini teşvik edebilir! Bu "yeni" mikroplar ortaya çıktıklarında hızla hareket eder ve geniş bir yıkım yolu bırakarak kurbanları yok ederler. Örneğin Batı Nil ve Ebola virüslerinin her ikisi de en az 90% ölüm oranına sahiptir. Panik yapmayın. Hem evde hem de seyahat ederken bulaşıcı hastalıklara yakalanma olasılığınızı önleyebilir veya en aza indirebilirsiniz. Bazen elinizde olmadan uçakla seyahat edebilir, hasta gibi görünen biriyle karşılaşabilir, bir restoranda yemek yiyebilir ya da kalabalık bir yerde bulunabilirsiniz.

    Bu nedenle bağışıklık sisteminizin en üst düzeyde çalıştığından emin olmalısınız. Bu da bağışıklık sisteminizi zayıflatacak ya da güçlendirecek faaliyetlerden kaçınmanızı ve bağışıklık sistemini güçlendirici ve destekleyici faaliyetlere katılmanızı gerektirir. SARS, Ebola, Batı Nil virüsü ya da grip virüsüne maruz kalan pek çok kadın ve erkek hiçbir zaman hastalığa yakalanmamıştır.

    Ama neden?

    Nedeni çok basit: Bağışıklık sistemleri, tüm hastalıklara yakalananlara kıyasla çok daha güçlü ve virüsleri savuşturmak için daha donanımlı. Çin'de yüzyıllardır bireysel savunmayı güçlendirmeye yönelik yaklaşımlar üzerinde kapsamlı çalışmalar yürütülmekte ve Çin bitkisel ilaçları ve bunların bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri konusunda zengin bir bilgi birikimi oluşturulmaktadır. Halihazırda SARS için herhangi bir tedavi bulunmamakla birlikte, Çin Hükümeti Sağlık Kurumu kısa bir süre önce SARS'ın önlenmesine yönelik tavsiyelerini yayınlamıştır. Bu tavsiyeler, SARS'a karşı profilaktik ajanlar olarak Çin bitkisel ilaç formülasyonlarını içermektedir.

      Kayropraktik Bakım Bağışıklığı Artırabilir mi?

    Biliyor muydunuz?

    Bunlar, antiviral ve antibakteriyel özellikler içerdiği ve bağışıklık sistemini güçlendirici niteliklere sahip olduğu tespit edilen bitkilerdir. Bizi bulaşıcı hastalıklardan koruması için hükümete ya da dünya sağlık örgütüne güvenemeyiz, güvenmemeliyiz de. Gittikçe daha bağlantılı ve hızlı hale gelen bir dünyada, hastalık bulaşma tehlikesi her geçen gün daha da artmaktadır. Ancak bireyler, optimum sağlık ve bağışıklık fonksiyonunu sağlamak için proaktif davranarak kendilerini ve sevdiklerini koruma kapasitesine sahiptir. SARS ve grip salgını olasılıkları ne kadar korkutucu olsa da, çaresiz olmaktan çok uzağız. Yukarıda özetlediğim adımlarla bağışıklık sisteminizin zayıflamasını en aza indirmek ve bağışıklık fonksiyonlarınızı iyileştirmek mümkündür. Kaçınılmaz olanın gerçekleşmesini bekleyen bir ördek olmanıza gerek yok.

     

    Fikirler

    İlgili makaleler